Soru: Yüce Allah Yasin suresinin 6. Ayetin de ‘Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir’ neyi kast etmiştir?
Soru:
Yüce Allah Yasin suresinin 6. Ayetin de ” لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ” ‘Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir’ neyi kast etmiştir?
Cevap:
Allah (c.c) bu ayeti kerimede Peygamberlerin geliş ve Kur'an’ın iniş sebebini açıklamaktadır. Ayetin anlamı şu şekildedir: "Babaları uyarılıp korkutulmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarıp korkutman için (gönderildin)." Ayetteki "kavim" in kimler olduğu hakkında iki görüş vardır.
1- Ayetteki " kavim"den maksat Kureyş ve onlara bağlı olanlardır. Bu durumda, babalarından maksat yakın geçmişte olan babalarıdır ki uyarılıp ve korkutulmamışlardır. Zira biraz uzak geçmiş babalarına bakıldığında İsmail Peygamberin ümmeti olduklarını görüyoruz, bunun yanı sıra Hud, Salih ve Şüayb gibi peygamberler de Araplara gönderilmiştir.
2- Ayetteki " kavim"den maksat Peygamber (s.a.a) zamanında yaşayan bütün insanlardır. Çünkü Peygamber (s.a.a) yalnızca Kureyş için seçilmemiştir, peygamberliği bütün insanlığa ve bütün zamanadır. Bu durumda Babaları uyarılıp ve korkutulmamış olanlardan maksat yakın geçmişte olan o ümmetin babalarıdır. Sonuç olarak Hz. Muhammed (s.a.a) zamanından, Hz. İsa (a.s) zamanına kadar olan o zaman zarfındaki uyarılıp ve korkutulmamış olan babalardır.[1]
Numune Tefsirinde Kur’an’ın asıl nüzul sebebini şu şekilde açıklıyor: ‘Kur’an’ı sana nazil ettik ki babaları uyarılıp korkutulmayan kavmi korkutasın, şüphesiz bu kavimden maksat müşrik olan Araplardır. Gerçi bizim inancımıza göre hiç bir ümmet ve hiçbir topluluk uyarıcısız değildir ve yeryüzü hiç bir zaman uyarıcısız kalmamıştır.
“وَإِن مِّنْ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٌ”
“İçinde bir uyarıp korkutucu gelip geçmemiş hiç bir ümmet yoktur."[2] Bu ayette gördüğümüz gibi.
Sonuç olarak Yasin suresinin 6. ayetinde zikredilmiş olan gönderilen uyarıcı Hz. Muhammed’dir (s.a.a) ki mesajı tüm dünyaya yayıldı. Hz. Muhammed (s.a.a) ve Hz. İsa (a.s) arasındaki o döneme “fetret" denilmiştir. Yani Ulul-azm "Şeriat sahibi, kitapsahibi" Peygarberlerin gelmediği dönem. Ama aslında yeryüzünde her zaman Allah'ın bir hücceti mutlaka bulunmaktadır.[3]
Hz. Ali (a.s) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Allah (c.c) Hz. Muhammed’i (s.a.a) Peygamberliğe seçtiği zaman hiçbir Arap Allah'ın kutsal kitaplarını okumuyordu ve peygamberlik iddiasında da bulunmamıştı.”