ORUÇUN GÜZELİKLERI

ORUÇUN GÜZELİKLERI

Kalbin Orucu

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kalbin günahları düşünmekten oruç tutması  midesinin yemekten oruçlu olmasından daha üstündür.”[1]


İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: Kalbin oruçlu olması, dilin oruçlu olmasından ve dilin oruçlu olması karnın oruçlu olmasından daha iyidir.”[2]


İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:Nefsin dünya lezzetlerinden oruç tutması  en faydalı oruçtur.”[3]
 
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bedenin orucu irade ve ihtiyar ile yemeklerden imsak etmek, azaptan korkmak, sevap ve ecre rağbet etmektir. Nefsin oruç tutması beş duyu organının diğer günahlardan korunması ve kalbin tüm kötülük sebeplerinden boş olmasıdır.”[4]

 

Orucun Adabı

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruç insanın yemekten ve içmekten sakındığı gibi haramlardan sakınmasıdır.”[5]

Fatımat'üz-Zehra (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer oruçlu kimse kulağını, gözünü ve organlarını korumazsa orucu ne işe yarar.”[6]
 

Resulullah (s.a.a), Cabir b. Abdullah'a şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir! Bu Ramazan ayının gündüzünde oruç tutar, gecesinin bir bölümünü ibadetle geçirir, karnını ve namusunu temiz tutar, dilini korursa şüphesiz ki bu aydan çıkınca günahlarından da çıkmış olur.” Cabir şöyle arzetti: “Ey Allah'ın Resulü! Bu hadis ne kadar da güzeldir!” Allah Resulü şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Bu şartlara riayet etmek ne kadar da zordur!”[7]
 
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Oruç tuttuğunda kulağına ve gözüne de (haramlardan) oruç tuttur. Tüm organlarını ve endamını çirkinlikten, çok konuşmaktan ve hizmetçine eziyet etmekten alıkoy. Sende oruç tutan kimsenin vakarı olmalı ve gücün yettiğince Allah'ın zikri dışında suskun kalmalısın. Oruçlu olduğun gün ile oruçlu olmadığın gün eşit olmamalıdır. Cinsel ilişki kurmaktan, öpmekten ve kahkaha atmaktan uzak dur. Zira Allah bu işlerden nefret eder.”[8]

Resulullah (s.a.a), oruçlu haliyle cariyesine söven kadına şöyle buyurmuştur: “Nasıl oruçlusun ki cariyene sövüyorsun. Oruç sadece yemekten ve içmekten sakınmak değildir. Allah orucu bu ikisinin yanı sıra, orucu etkisiz kılan çirkin iş ve sözlere engel olsun diye taktir etmiştir. Ne yazık ki oruç tutanlar çok azdır ve açlık çekenler ise çoktur.”[9]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Her kim endamını ve organlarını haramlarımdan oruçlu tutmazsa benim için yemekten ve içmekten sakınmasına ne ihtiyacım var.”[10]

Muhammed b. Müslim şöyle diyor: “İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Oruç tuttuğunda kulağın, gözün, saçın ve derin de oruç tutmalıdır.” İmam başka organları da saydı ve şöyle buyurdu: “Oruçlu olduğun gün ile oruçlu olmadığın gün eşit olmasın.”[11]

İmam Seccad (a.s), Ramazan ayı geldiğinde yaptığı duasında şöyle buyurmuştur: Uzuvlarımızı günahlardan koruyup seni hoşnut eden işleri işleterek bizi bu ayda oruç tutmaya muvaffak et. çyle olsun ki, kulaklarımızla boş şeyler dinlemeyelim; gözlerimizi eğlenceye dikmeyelim, ellerimizi sakıncalı bir şeye uzatmayalım; ayaklarımızı harama açtırmayalım; karnımıza helallerinden başkası girmesin; dilimiz senin açıkladığından başkasını konuşmasın; bizi sevabına yaklaştıracak amelden başkası için zahmete düşmeyelim; azabından koruyacak amelden başkasını yerine getirmeyelim.”[12]
 
Sıcak Havada Oruç Tutmanın Fazileti

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “En üstün cihad sıcak havada oruç tutmaktır.”[13]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sıcak havada oruç tutmak cihattır.”[14]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim sıcak bir günde aziz ve celil olan Allah için oruç tutarsa, aziz ve celil olan Allah yüzünü okşasın ve müjdelesin diye kendisine bin melek tayin eder. İftar edince de aziz ve celil olan Allah şöyle buyurur: “Senin kokun ve ruhun ne de güzeldir. Ey meleklerim! Şahit olunuz ki ben onu bağışladım.”[15]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah için açlık ve susuzluk çeken kimseye ne mutlu.”[16]
 
Kışın Oruç Tutmanın Fazileti

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Rüzgârın getirdiği ganimet kış orucudur.”[17]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:Kış orucu rüzgârın getirdiği bir ganimettir.”[18]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:Kış müminin baharıdır. Geceleri uzundur, mümin ibadet için gece yarısı ondan yardım alır. Gündüzleri de kısadır, oruç tutmak için ondan yardım alır.”[19]
 
Her Ayda üç Gün Oruç Tutmaya Teşvik
 
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her ay üç gün oruç tutmak, ayın ortasındaki çarşamba günü, ilk Perşembe günü ve son Perşembe günü şaban ayının orucu, göğsün vesveselerini ve kalbin ızdıraplarını ortadan kaldırır.”[20]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Herkim her ay üç gün oruç tutarsa, tüm ömründe oruç tutmuş gibidir. Zira aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Herkim iyilik ederse, kendisine on katı vardır.”[21]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:Her ay üç gün oruç tutmak ve Ramazan ayından Ramazan ayına kadar oruç tutmak bir ömrün oruç ve iftarı sayılmaktadır.”[22

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Herkim göğsünden birçok vesveselerin gitmesini isterse sabır ayında (Ramazan ayında) ve her ay üç gün oruç tutsun.”[23]


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sabır  ayının (Ramazan) orucu ve her ay üç gün oruç tutmak göğsün vesveselerini ortadan kaldırır.”[24]
 

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Resulü (s.a.a) bi'setinin başlangıcında öyle bir oruç tutuyordu ki hakkında, “Artık orucu terketmeyecek” diyorlardı. Ama b

müddet sonra orucu öyle bir terkediyordu ki artık oruç tutmayacak” diyorlardı. Bir müddet sonra günaşırı oruç tutmaya başladı ve bu sünnet Davud'un (a.s) orucudur. Bir

müddet sonra bunu da bıraktı ve her ayın ilk üç gününde oruç tuttu. Sonra bu metottan da el çekti ve on günde bir oruç tutmaya başladı. İlk Perşembe ve son Perşembe

günü ve ayın ortasındaki çarşamba günü ve dünyadan göçünceye kadar bu sünnet üzere amel etti.”[25]
 
Orucun Mirası

Mirac hadisinde şöyle yer almıştır: “Peygamber (s.a.a) şöyle arzetti: “Ey Rabbim! Orucun mirası nedir?” Allah şöyle buyurdu: “Oruç hikmeti, hikmet marifeti ve marifet ise

yakini miras bırakır. Kul yakine ulaşınca da artık gece veya gündüzünü nasıl geçireceğini, zorluk içindemi yoksa kolaylık içindemi olacağını önemsemez.”[26]

1] Gurer'ul Hikem, 5873

2] a. g. e 5890

3] a. g. e 5874

4] a. g. e 5888-5889

5] Bihar, 96/294/21

6] Deaim'ul İslam, 1/268

7] el-Kafi, 4/87/2

8] Bihar, 96/292/16

9] a. g. e s. 293/16

10] Firdevs, 5/242/8075

11] el-Kafi, 4/87/1

12] Sahifet'us Seccadiye, 166, 44. dua

13] Bihar, 96/256/38

14] a. g. e s. 257/40

15] el-Kafi, 4/65/17

16] Vesail'uş şia, 7/299/2

17] Bihar, 96/257/40

18] el-Fakih, 4/356/5762

19] Mean'il Ahbar, 228/1

20] el-Hisal, 612/10

21] Deaim'ul İslam, 1/283

22] Kenz'ul Ummal, 23673

23] Bihar, 97/108/48

24] Kenz'ul Ummal, 23675

25] el-Kafi, 4/90/2

26] Bihar, 77/27/6