Kuranın Tekâmülü

Kuranın Tekâmülü

Kuran, İslam'ın ilk yıllarında başlayarak, hat sanatı, yazı, imlâ kuralları ve irab ile yıldızlama ve süsleme açısından sürekli olarak gelişim göstermiştir.

Kuran, İslam'ın ilk yıllarında başlayarak, hat sanatı, yazı, imlâ kuralları ve irab ile yıldızlama ve süsleme açısından sürekli olarak gelişim göstermiştir.

Büyük hattatların Kuran hattının gelişiminde çok emeği olmuştur ve bunun içinde en fazla emek sarf edenlerden biri ve ilki İmam Ali'nin (a.s) ashabından olan Halid b. Ebu'l- Hiyac'dır.

O hicretin yüzüncü yılında vefat etti, güzel hattı ve yazısıyla ün salmıştı. Denildiğine göre Velid'in yardımcılarından olan Sa'd, onu Mushaf ve şiir yazması, ayrıca saraydaki gelişmeleri kaleme alması için görevlendirmiştir.

Ebu'l- Hiyac, Peygamber (s.a.a) camisinin hicretin 90. yılında son bulan onarım ve genişletme çalışmalarından sonra Ömer b. Abdülaziz'in emriyle Şems suresini altın harflerle mihraba yazan ilk kişidir.

Ömer b. Abdülaziz, Ebu'l- Hiyac'dan bu hat ile kendisi için bir Mushaf yazmasını istedi ve Ebu'l- Hiyac da çok güzel bir Mushaf yazdı.

Ömer b. Abdülaziz Mushaf'ı kabul edip bu güzel hattan dolayı tebrik etti, fakat Ebu'l- Hiyac bu emeğinin karşılığında yüksek bir tutar isteyince Ömer b. Abdülaziz ödeme yapmaktan kaçındı ve Mushaf'ı kendisine geri verdi.

Muhammed b. İshak (İbn-i Nedim) diyor ki: "Ali'nin (a.s) ashabından olan Halid b. Ebi'l- Hiyac'ın hattıyla yazılmış olan Mushaf'ı gördüm. Bu Mushaf İbn-i Ba'ra diye bilinen Muhammed b. Hüseyin'in tarihi el yazmaları koleksiyonundaydı.Ondan sonra bu Mushaf Abdullah b. Haniye ulaştı."

Hattatlar hicrî üçüncü yüzyılın sonlarına kadar Küfe hattıyla Mushafları yazdılar, ama dördüncü yüzyılın başlarında güzel Nash hattıyla yazmaya başladılar. Nash hattıyla ilk Mushaf, meşhur hattat Muhammed b. Hüseyin tarafından yazıldı.

O hem Süls hem de Nash hattıyla yazan ilk kişidir. Geometride de uzman olan Muhammed b. Hüseyin harf şekillerinde geometrik değişiklikler yaptı ve yeni kanun ve kuralları Arapçaya yerleştirip İslamî hattı büyük ölçüde güzelleştirdi.

İslam dünyasına bugüne kadar onun gibi usta bir hattat gelmemiştir. Ondan, geriye bazı el yazmaları ve Mushaf'ı şerif kalmıştır ve Afganistan'ın Herat şehrindeki müzede korunmaktadır. Onun iki defa Kuran'ı yazdığı söyleniyor.

Arap Nash hattı hicrî yedinci asırda Yakut b. Abdullah Musuli'nin (ö: 689.h) eliyle gelişiminin doruğuna ulaştı ve kendi güzel hattıyla yedi tane Mushaf yazdı ve diğer kâtipler için örnek oldu.

Hicrî on birinci yüzyıla kadar tüm Mushaflar Musuli'nin hattı örnek alınarak yazıldı. Hicrî on birinci yüzyılın başlarında Sultan Selim'in Mısır'ı almasından sonra Osmanlı Türkleri İslamî Arap hattına büyük katkılar sağladılar.

Osmanlı imparatorluğunda görev yapan Fars hattatlar İslamî-Arap hattının gelişmesi için çokça çalışmalarda bulundular, Sultan Selim tüm ressamları, hattatları ve sanatkârları Osmanlı başkentinde topladı.

Bunlar Ruki hattı, Divan hattı, Tuğra hattı ve İslamboli hattı gibi yeni hat çeşitleri icad etti, bu hat sanatları günümüzde hala kullanılmaktadırlar.

 


Kaynaklar:

-Müsnedi Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 343.

-Tarih-i Yakubi, c. 3, s. 30- 36.

-el-Fihrist, s. 9 ve s. 46.

-İslami Arap Hattı, s. 155.

-İslâmî Arap Hattı, s. 177