Ayetullah Behcet'ten Sorulara Cevaplar

Ayetullah Behcet'ten Sorulara Cevaplar

Bütün var gücümüzle günah işlememize rağmen Allah nimetlerini elimizden almadı ve günahlarımızı açıp dökmedi. Eğer kulluk etseydik ne yapardı acaba?

Bazıları, "Bize dua edin" diyor. "Niçin dua istiyorsunuz?" diyoruz, sıkıntılarını anlatıyorlar. O sıkıntı: giderecek ilaç gösteriyoruz. Teşekkür edip ise koyulacaklarına, yine
"Dua edin!" diyorlar. Dediklerimizle (dua istemek), istediklerimiz (o sıkıntının giderilmesi) arasında çok fark vardır; duanın gerekliliği ile duanın kendisini karıştırmayalım.

Bizler vazifelerimizden kaçamayz. Vazifelerimizi yerine getirmek zorundayız ve amelin neticesini almak zorundayız. Amelin neticesiz olması imkansızdır, neticenin de amelsiz hasıl olması imkânsızdır.

"Maslahat meclisinin sütunlarını süslediler;
oturdular, konuştular, sonra da kalkıp gittiler!"

Bizim durumumuz böyle olmasın! (Amelsiz, kuru gürültüyle kalkıp gidilmesin!) İnşallah sadece konuşanlardan olmayız. Asla ilmimizin olmadığı! yerde hareket etmeyelim. ilmimizin olduğu yerde ise durmayalım, amel edelim. Bildiklerimize amel edelim; bilmediğimiz konularda ise ihtiyat edelim.

 

1. SORU: Bizler ruhi ve zahiri kötü sıfatlara sahibiz bu sıfatlardan kurtulmamız için bize yardımcı olur musunuz?
CEVAP: Esteğfirullah zikrini dilinizden düşürmeyin. Emin olun ki sizin ilacınız budur. "Derdiniz günahlarınız; devanız ise istiğfar dilemektir."
 
2. SORU: Asabiyeti tedavi etmek için ne yapmalıyız?
CEVAP: Tam bir inançla, salavat zikrini çok tekrarlayın.
 
3. SORU: Gururdan kurtulmak için ne önerirsiniz?
CEVAP: "Lâ Havle ve lâ guvvete illâ billâhil aliyyil âzim
 
4. SORU: Ben Allah'a yakınlaşmaya karar verdim. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz? Acaba bu iş ahlak üstadı olmadan mümkün müdür?
CEVAP: Senin üstadın senin ilmindir. Üstad sadece yol göstericidir. Bildiklerinize amel edip; onları kenara bırakmamanız yeterlidir. Kim bildiklerine amel ederse, Allah ona
bilmediklerini de öğretir. Eğer Allah'a yaklaşmadığınızı görürseniz, bilin ki bildiklerinize amel etmemişsinizdir. Her gün bir saatinizi ilim öğrenmeye ayırın. 
 
5. SORU: Biz bu sene nasipse hacca gitmeyi planlıyoruz. Yolculuk boyunca belalardan korunmamız için ne yapmamızı önerirsiniz?
CEVAP: Kim belalardan korunmak isterse sabah ve akşam vakitlerinde öncesinde ve sonrasında salavat getirerek şu duayı okusun:
"Allahummec'alni fi dir'ikel hasinetilleti tec'elu fiha men turid."
 
6. SORU: Hafızanın güçlenmesi ve daha iyi anlayabilmek için bir zikir öğretir misiniz?
CEVAP: Subhene men la yatedi ala ehl-i memleketih, subhane men la yehuzu ehle'l-arzi bielvani'l-azab, subhane'r-rahim. Allahumme'cal li fi galbi nuren ve baseren ve fehmen ve ilmen
inneke ala kulli şey'in gadir.
 
7.SORU: İnsanların, hidayeti ve eğitimi için neden peygamberlere ihtiyacı vardır?
CEVAP: İnsanın bir hidayet edene ve eğiticiye ihtiyacı vardır. Peygamberler de insanları hidayet için gelmişlerdir. Acaba,"Biz peygamberlerin hidayetine ve eğitimine muhtaç değiliz." diyebilir miyiz.
Allah, kendilerinden faydalanmamız için bu kadar peygamberi herhangi bir karşılık beklemeden insanlığa sunmuştur. Ama maalesef insanlık onlardan faydalanamadı faydalanamıyor da! İnsan ne kadar da insanlıktan uzaktır!
Eğer yaratılanla, yaratıcı arasında bir irtibat ve peygamberlerin yol göstermeleri olmasa idi insanlar gece gündüz birbirlerini öldürürlerdi ve tek işleri birbirlerine mezar kazmak olurdu.
Kâfir devletlerin önemli işlerinden birisi de oturup zayıf devletlere nasıl üstün geleceklerinin hesap kitabını yapmaktadır. Amerika ve İngiltere en kültürlü devletler arasında yer almaktalar, ama dünyadaki tüm savaşların arkasında bunlar vardır. Genellikle 
uzaktan ve aracılarla işlerini görürler. Ama günümüzde doğrudan savaşa girip müdahalelerde de bulunuyorlar. Acaba durum böyle iken, "Peygamberlere ve kanunların Allah'ın kurallarına uygun olmasına gerek yoktur." diyebilir miyiz? Eğer kanunlar Allah'ın kurallarına uygun olursa,dünyayı sömürenler çok ciddi zarar ederler. (Artık sömürgecilik yapamazlar.)
 
8. SORU: İmamların, özellikle de İmam Hüseyin'in (a.s) ve imamzadelerin mezarlarının toprağını teberrük olarak görmek doğru mudur?
CEVAP: Kerbela toprağına secde etmek, onun üzerine secde etmek demektir, ona secde etmek değildir. (Secde sadece Allah'a edilir, Kerbela toprağına değil). Peygamber'in (s.a.a) ve İmamların mezarına gösterilen saygı, tıpkı Kâbe'ye gösterilen saygı gibidir. (Kâbe'ye saygı Allah içindir bizzat Kâbe için değil) Maalesef bazı İslam fırkaları, Peygamber'in (s.a.a) mezarının etrafını çepeçevre sararak O hazretin ziyaretini yasaklamışlarıdr.  
 
9. SORU: Sürekli bir araya gelerek toplu halde Ziyaret-i Aşura okuyanların başlarına gelen kerametleri anlatan kitaplar vardır. Sizin bu konu hakkında görüşünüz nedir?
CEVAP: Ziyaret-i Aşura'nın metni, onun ne kadar azametli bir ziyaret olduğuna şahitlik etmektedir. Özellikle rivayetin senedinde İmam Sadık (a.s) Saffan'a söyle buyurmuştur: "Bu dua ve ziyareti sürekli okumaaya özen göster. Ben bu ziyareti okuyana, birkaç şeyin garantisini veriyorum:
1- Ziyareti kabul olacaktır.
2- Çabaları karşılıksız kalmayacaktır.
3- Haceti (haram olmama kaydı ile) her ne olursa olsun ona verilecek ve Allah'ın dergâhından ümitsiz ayrılmayacaktır.
 
10. SORU:  Karmaşık v çözülmesi zor sıkıntılardan kurtulmak için ne yapmalıyız?
CEVAP: Düzenli olarak Cafer-i Tayyar namazı kılmaya özen gösterin. Allah sizi muvaffak etsin.
 
11. SORU: İbadetten tat alabilmek için ne yapmalıyız?
CEVAP: Namazdan tat alabilmek için namazdan önce ve namazın içinde bir takım hazırlıklara ihtiyaç vardır. Namazdan önce insanın yerine getirmesi gereken hazırlıklar,insanın günahı terk etmesidir. Günah işlemek, ruhun kirlenmesine ve kalbin kararmasına sebep olur. Namaz halinde yapılması gerekenler ise, insan kalbini Allah'tan başka her şeyden koparıp Allah'a yönelmeli ve kalbini Allah'tan başka hiçbir şeyle meşgül etmemelidir.
 
12. SORU: Allah'a daha yakın olmak için ne yapmak gerekir?
CEVAP: Amelde ve itikatta günahı terk etmek ve namazları ilk vaktinde kılmak, ulaşılacak yüce makamlar bin yıllık bir mesafe dahi olsa insan için yeterlidir.
 
13. SORU: Namazda dikkatimizin dağılmaması için bir şey öğretir misiniz?
CEVAP: Dikkatiniz yerindeyken bilerek dikkatinizi dağıtmamaya özen gösterin. (Bunda devamlılık gösterdiğiniz takdirde  alışkanlık haline gelecektir. Bir süre sonra dikkatinizin dağılmadığının farkına varacaksınız.)
 
14. SORU: Namaz kılmak, bana çok ağır geliyor. Ne yapmalıyım?
CEVAP: "Ve Rabbukel ğaniyyu zur rahme" zikrini çok tekrarlayın.
 
15. SORU: Kalp huzurunu nasıl elde edebiliriz kısaca açıklar mısınız?
CEVAP: Eğer maksadınız kalp huzuruna ulaşmak ise, nafile ve sünnet amellerle elde edilir. Mesela; namazları cemaatle kılmak gibi. Kalp huzuru şöyle elde edilir: Gaflet anında insan kendisine (illa da kalp huzuruna ulaşmalıyım diye) yüklenmemelidir. Kalp huzuru bulduğu anlarda ise onu kaybetmemeye özen göstermelidir.